Birlik beraberlik ortamı
Beş maçın berabere bittiği (dördü 1-1, biri 0-0) bir hafta. Özellikle ligin gidişatını değiştirebilecek maçlardan çıkan beraberliklere bakıp, 'kısır bir hafta' da diyebiliriz
Haftanın maçı kuşkusuz Gençlerbirliği OFTAŞ-İstanbul BB. maçıydı. Birisinin kazanması halinde ligin seyri değişebilirdi, yenişemediler. Gençlerbirliği O. beş puanlık farka sıkıca yapışmış durumda. Sağlam duruşlarıyla kovalayanlarda, kaçana bir türlü yetişememenin gerginliğini her geçen hafta artıran bir motivasyona sahipler. İstanbul BB. ise sonuçta kaybetmemekten memnun. Haftaya evlerinde oynayacakları Malatyaspor maçı Gençlerbirliği O. maçından da önemli. Tabii Gençlerbirliği O. açısından da: Takipçilerin birbirini vurması şüphesiz onların da işine gelecek.
“ŞEN OLA ŞENOL ŞEN OLA”
Üst ikilinin puan kaybı Malatyaspor’a yaradı elbette. Onlar da artık İstanbul BB. maçına odaklanmış durumdalar. 4-3’lük Akçaabat Sebatspor maçı enteresan bir maç oldu: Bol gol, kaçan penaltı, kırmızı kart ve tabii Şenol. Her durumda kaleci Şenol’a muhabbet gösterdiğimiz sır değil. Ne de olsa zamanında Şekerspor’u Birinci Lig’e çıkaranlardandır kendisi. Şenol, epeyce kabarık siciline herhangi bir sakatlık yaşamadan, 26. dakikada yediği ikinci golden sonra aleyhine başlayan tezahüratlara karşılık verip kendi taraftarıyla girdiği diyalog yüzünden ilk yarıda oyundan çıkarılan kaleci olmayı da ekledi. Velhasıl gittiği takımın delişmen rengi olduğu kesin. Tabii ne zamandır anmadığımız bir başka ismi de analım: Taner, -penaltı kaçırmasına rağmen- 2 gol de A.Sebatspor’a atarak gol sayısını 23’e çıkardı.
Kocaelispor-Altay beraberliği, her iki takıma da çok yaradı diyemeyiz. Altay pazartesi oynama avantajını kaçırırken, Kocaelispor ilk altıya girmek istiyorsa evinde kazanmak zorunda olduğu bir maçı daha kazanamayarak inmez-çıkmaz bir yerde durmaya devam etti. Az rastlanan bir başka olaya da Kocaelispor’dan Muhammet’in maç bittikten sonra hakeme itirazdan kırmızı kart görmesiydi.
İstanbulspor ise alınan beraberliklerin kıymetini biliyor; zira bunları denk geldiği zaman galibiyetle süslemeyi beceriyorlar. Nitekim 10 beraberliklerinin yanında duran 9 galibiyetleri onları her daim ilk altı içinde tutuyor. Örneğin 11 beraberlikli, 6 galibiyetli Kocaelispor’la aralarındaki yedi basamak farkı yaratan tam da bu üç galibiyet işte. Gaziantep BB. kendi aşağılardan nispeten uzaklaştırdı ama yukarıya doğru hamleyi de yapamıyorlar.
MALİ KRİZ ELAZIĞ’DA
Elazığspor-Diyarbakırspor maçı alınan önlemleri gölgede bırakacak sakinlikte geçti diyebiliriz. Diyarbakırspor, beraberliğe rağmen Kasımpaşa’nın da puan kaybetmesiyle tabelada yeniden ilk altıya girmeyi başardı. 4. sıradaki Altay’la ve hemen arkadalarındaki Kasımpaşa’yla aralarında sadece birer puan fark olması Kasımpaşa maçının önemini daha da arttırıyor elbette. Geçen hafta içinde bazı oyuncuları alacaklarını alamadığı için antrenmana çıkmayan Elazığspor, iddiası bakiyken mali krize yenik düşen takımlardan mı olacak? Teknik Direktör Mehmet Şahan, “Ancak sorunlar çözülürse devam edebilirim” şeklinde açık bir mesaj veriyor. Üstelik onların da önünde çok önemli bir Altay maçı var.
Kasımpaşa yine mağlup olarak iki defa üst üste evlerinde oynama fırsatını da kaçırdı. Ama bu sefer en azından “rakip daha iyiydi” diyorlar! (Tabii hakemi araya sıkıştırmayı ihmal etmeden yine) Böylece. Uzun zaman üç puan alamayan Orduspor nihayet iki hafta üst üste kazanmayı başardı. Onların Kasımpaşa’dan yakınması ağlama düzeyini geçmiş durumda: Maç sonrasında taşlanan otobüslerinde yaralanan, başlarına dikiş atılan futbolcuları işaret ederek sıç duyurusunda bulunduklarını belirtiyorlar.
UÇARLAR, UĞURLAR...
İki Uçar’ın mücadelesinde galip çıkan Turgut Uçar oldu. Daha önce Karşıyaka’yı çalıştıran Feyyaz Uçar’lı Mardinspor son beş maçtır kazanamıyor. Bütün liglerde en az gol atan takım (16) durumundalar. Üstelik son sıradaki A.Sebatspor’dan da az galibiyet (4) almış durumdalar. Daha fenası sıradaki maçları da Gençlerbirliği O. ve Malatyaspor’la! İyice dibi boylayabilirler.
Levent Eriş’le yolları ayıran Samsunspor, geçen sezon Kayseri Erciyesspor’la ciddi bir performans sergileyen ancak bu sezonki kötü gidişten sonra görevine son verilen Mustafa Uğur’la anlaştı. Uğur da ilk maçında, bir başka Uğur’u Uğur’ların Muharrem olanını yenmeyi başardı. 3-2’lik T.Telekom galibiyeti Samsunspor’u ilk altı yolunda tekrar umutlandırmış durumda. T.Telekom son yedi maçtır galip gelemeden, üç beraberlikle idare ediyor. Aşağıdan biraz daha yoğun baskı görmüş olsalar çoktan en alta oturmuş olurlardı.
O baskıyı sağlayamayan takımlardan birisi Uşakspor mesela. Aslında ikinci yarıya gayet iyi başladılar ama artık beraberlik yetmiyor onlara. Kazanmaları gerek. 8’de öne geçen, 11’de üstünlüğünü kaybeden Eskişehirspor için de lig yukarıya doğru bitmişe benziyor. Ancak rehavete kapılıp iki-üç maç kaybedecek olurlarsa bu sefer düşmeme mücadelesine girebilirler.
ŞEKER PARÇASI
Deplasmanda alınan Çanakkale Dardanel maçı aslında bir makus talihin yenildiğinin göstergesi olabilir mi? Böyle dönüm maçları olarak gidilen deplasmanlardan bir türlü galibiyet çıkaramayan Şekerspor bu sefer üç puan almayı becerdi. Şimdi mesele hafta sonunda evde Eyüpspor’u yenip liderliğe oturmak. “Kendi göbeğini kendin keseceksin” hali yani.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment