Thursday, March 20, 2008

Oktay Derelioğlu : game over!

Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor gibi takımlarda forma giyen 1975 doğumlu Oktay Derelioğlu, futbola TFF 2. Lig takımlarından Fatih Karagümrük'te sessiz sedasız veda etti.



Sezon başında, futbola başladığı Fatih Karagümrük'e dönen Oktay, kısa bir süre oynadıktan sonra jübile yapmadan futbolu bıraktı.



Oktay, sezon başında vefa borcu nedeniyle Fatih Karagümrük'ü tercih ettiğini, ancak kafalar uymadığı için hemen bıraktığını söyledi.



16 yıllık futbol yaşantısında Trabzonspor, Beşiktaş, Siirt JET-PA, Gaziantepspor, Fenerbahçe, Samsunspor, Akçaabat Sebatspor, Sakaryaspor, Diyarbakırspor, İstanbulspor, Yalovaspor, Fatih Karagümrük, İspanya'nın Las Palmas, Almanya'nın FC Nurnberg ve Azerbaycan'ın Hazar Lankeran takımları olmak üzere 15 kez transfer yapan Oktay, jübile yapmayacağını açıkladı. Jübilelerin eskiden yapıldığını dile getiren Oktay, “Jübile herhalde eskiden vardı. Şimdi öyle jübile yapan yok gibi, ama insan tabii ki hatırlanmak ister. Yaklaşık 15 yıl hizmet verdim Türk futboluna. Jübile yapmadığım için kimseye kırgın değilim. Artık antrenör olarak yoluma devam edeceğim. Geçmişimde iyi bir kariyerim var. Bunun ekmeğini jübilede değil de teknik direktörlük kısmında yiyeceğimize, insanların bize güvenip takım teslim edeceklerine inanıyorum” diye konuştu.



Oktay, Mayıs ayındaki kurstan sonra antrenörlük diplomasını alacağını, önümüzdeki sezon çok üst seviyede bir takımın yardımcı antrenörü olarak çalışmayı veya tek başına Süper Lig'de takım çalıştırmayı hedeflediğini söyledi.



“İDOLÜM DENİZLİ”

Futbolu güzelleştirmeye çalışan antrenörlerin çoğalması gerektiğini ifade eden Oktay, Türk antrenörlerden Ertuğrul Sağlam, Bülent Uygun ve Abdullah Avcı'yı başarılı bulduğunu söyledi.



‘Yabancılardan ise Zico'yu çok beğeniyorum’ diyen Oktay, ‘Zico mantalite olarak çok iyi. Dışardan baktığımda çok iyi bir teknik direktör. Ancak benim için Mustafa Denizli'nin çok özel bir yeri var.

İdolüm Mustafa Denizli’ dedi.



“BEŞİKTAŞ'IN YAŞAYAN EFSANESİYİM”

Futbol yaşamının büyük bölümünü kapsayan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor takımlarında başarılı olduğunu anlatan Oktay, ‘Futbol hayatımda Beşiktaş'ın benim için önemli bir yeri var. Beşiktaş'ta yıldız oldum, bir takım yerlere geldim ve milli takıma seçildim’ dedi.



Beşiktaş'ta çok önemli şeyler yaptığını kaydeden Oktay, ‘Beşiktaş'ın hala Avrupa'da en çok gol atan futbolcusuyum. Şu an yaşayan efsanesi gibi bir pozisyondayım. Beşiktaş forma altında en çok milli takımda gol atan oyuncu benim. Beşiktaş'ta daha uzun yıllar oynamalıydım. Sonuçta kimse zorla Beşiktaş'tan kovmadı. Kendi isteğimle hatalı karar vererek ayrıldım, ama keşke ayrılmasaydım.'' şeklinde konuştu.



“FENERBAHÇE ŞU ANDA FORVETSİZ OYNUYOR”

Oktay Derelioğlu, Fenerbahçe'de oynadığı dönemden de çok memnun olduğunu ifade ederek, ‘Fenerbahçe'de ilk sezonda iyiydim. İkinci sezonda sakatlıktan sonra toparlayamadım ve ayrılmak zorunda kaldım’ dedi.



Aziz Yıldırım'ın iyi bir başkan olduğunu kaydeden Oktay, ‘Bizim zamanımızdan bu zamana daha iyi oldu. Aziz başkan da geldiğinde ‘ben futboldan çok anlamıyorum' diyordu, ama zamanla çok iyi duruma geldi. Şu anda Fenerbahçe Türkiye'nin zirvesindeki kulüp durumunda, ama forvetsiz oynuyor. Forvet hattındaki oyuncuları Kezman ve Semih'i Avrupa Şampiyonlar Ligi seviyesinde görmüyorum. Türkiye Ligi için iyiler, ama bana göre çok etkili forvet değiller’ şeklinde konuştu.



“TRABZONSPOR 4. BÜYÜKTÜ”

Trabzonspor'un şu anki durumuna çok üzüldüğünü belirten Oktay, ‘'Trabzonspor benim döneminde 4. büyüktü. Şu anda sıradan Anadolu takımına eşdeğer, belki daha aşağı pozisyonda’ diye konuştu.



Trabzonspor'da çok fazla oyuncu sirkülasyonu olduğunu dile getiren Oktay, ‘Trabzonspor'da potansiyel var, inanılmaz bir taraftar var, ancak inanılmaz derecede her türlü hatayı yapıyorlar. Çok fazla oyuncu sirkülasyonu var. Trabzonspor'u seviyorum ve daha iyi yerlere gelmesini istiyorum’ dedi.



“BELÇİKA'YA ATTIĞIM GOL SAYESİNDE UNUTULMAYACAĞIM”

Oktay Derelioğlu, milli takımda Belçika'ya 7 kişiyi çalımlayarak attığı gol sayesinde yıllar sonra da hatırlanacağını söyledi.



‘Şu anda 7 yaşındaki çocuklar bile o gol sayesinde beni tanıyor’ diyen Oktay, ‘O gol 100 yılın golü seçildi. Herhalde o golü, beni kimse unutmasın diye Allah bana nasip etti. Çünkü o gol 20-30 sene sonra bile beni hala gündemde tutacak. İnsanlar o golü her zaman izleyecek. Çünkü öyle bir gol atmak dünyada çok az insana nasip olur’ şeklinde konuştu.



“KEŞKE LAS PALMAS'TA KALSAYDIM”

Oktay'ın futbol kariyerinde ''Keşke'' dediği bir de Las Palmas macerası var.



Bugün baktığında İspanya'da da kalmamakla hata yaptığını anlatan Oktay, “Keşke Las Palmas'ta kalsaydım, dönmekle hata ettim. Orada maddi açılardan anlaşamama durumu oldu, o yüzden döndüm. Orada daha iyi bir kariyere sahip olabilirdim. Çünkü kaliteli iyi futbolcu İspanya'da çok sivrilebilir. Orada futbolu güzelleştirmeye yönelik oyun var. Şimdi Nihat orada çok başarılı, ama aynı performansını Türkiye'de gösteremiyordu. Orada sahaya çıkan iki takım da futbol oynamaya çalışıyor. O yüzden Nihat ön plana çıkıyor. Bizim ligimiz çok zor, oynatmamak için oynuyorlar. Almanya'da ise Nurnberg'de ortamdan memnun kalmadığım için kısa sürede ayrıldım. Azerbaycan'da gol kralı oldum, yılın futbolcusu seçildim, ama Türkiye'de unutulmuştum, 2. Lig'de takım bulabildim.” diyerek sözlerini tamamladı.

Şampiyonlar Ligi'ne Bir Bilet



La Liga'da Şampiyonlar Ligi vizesi alacak 4. takım kim olacak sorusuna kesin olmasa da cevap verecek bu karşılaşma: Sevilla-Atletico Madrid. A. Madrid 47, Sevilla 45 puanda. İki takımın da bu sezon 4. sırayı almak dışında bir hedefleri kalmadı. Önlerindeki Villarreal'ı yeme şansları da pek yok, Nihat'ın takımı Barça'nın 2 puan gerisinde ve onların tökezlemesini bekliyor Şampiyonlar Ligi'ne direkt gidebilmek için. Sezonun ilk yarısındaki maç keyifliydi. Atletico 4-3 kazanmıştı. Cumartesi akşam 23:00'de NTV'de...

2. Tromso Faciası



Carquefou mucizesi bu kez Erik Gerets 'i yaktı. 17 bin nüfuslu kasabanın 5. ligde oynayan takım tam adını da verirsek US Jeanne d'Arc Carquefou, Nancy'den sonra şimdi de Marsilya'yı eledi Fransa Kupası'ndan. Fransızlar hatırlar mı bilmem ama bu Erik Gerets'in kariyerine 2. Trömsö faciası olarak geçti bile. UEFA Kupası'nda 3-1 kazandığı ilk maçtan sonra Zenith'e turu vermişti Rusya'da şimdi de kupanın dışında kaldı Marsilya. Maç, Nantes'da Beaujoire stadında oynanmış ve 38 bin seyirci varmış tribünlerde. Dün Ankara'da yarı final maçında 5000 bin seyirci vardı, 200'ü Gençlerbirliği taraftarı!






Erik Gerets maçtan sonra "bazen bir mağlubiyet size bir galibiyetten çok daha fazlasını öğretir. Ben de bu akşam çok şey öğrendim ama bunu kendime saklıyorum" demiş. Keşke eskiden öğrendiklerini de hatırlayabilse...Erik Gerets: "Parfois, on apprend plus d'une défaite que d'une victoire. Je pense que j'ai beaucoup appris ce soir. Quoi ? Je vais le garder pour moi... "

Tuesday, March 18, 2008

Johan Vogel


PSV kariyerine diyecek laf yok ama onun Milan'a transferini sağlayan Euro 2004 oldu bence. Milan'da Pirlo-Gattuso gibi adamların rotasyonunda kullanılmak üzere alınmıştı, öyle kenarda paslanıp kaldığın yerden devam etmiyor tabii futbol. Sayemizde 2006 Almanya'yı da gördü. Milan transferde kolay adam harcayan kulüp değildir ama o en zayıf halkalardan biri olmayı başardı. Bir dönem bizim gazetelerin manşetlerini kurtardı. Galatasaray'a geleceği yazıldı çizildi. Soluğu Real Betis'de aldı. La Liga'ya 30 değil de 32 yaşında gitseydi dönüşü ancak Cenevre golü çevresinde bir yer olurdu. Yaştan yırttı anlayacağınız. 31 yaşında ve Premier Lig'in yolunu tuttu. 38 yaşına gelmiş Tugay'ın kulübü Blackburn Rovers ile 3 yıllık sözleşme imzaladı Johan Vogel.

Monday, March 17, 2008

Gretchen Mol


öleyim!..


"Artık yeter ölmek istiyorum" dedi. Başka bir coğrafyada mümkündü ama İtalya'da değil. Piergiorgio Welby 40 yaşında beri yatalaktı. Kas erimesi 21 yıldır yatağına mahkum etmişti. 9 yıldır solunum cihazına bağlı yaşıyordu. Ötanazi hakkı için başvurdu. Kabul görmedi. Yaşadığı ülkenin güneyinde kızlara hala pantalon giydirmiyorlardı; ötenazi neydi ki? Mektup yazmadığı makam kalmadı. 730 kişi onun için açlık grevine başladı. Mahkeme ötanazi talebini yasal bir düzenleme olmadığı sebebiyle geri çevirdi.

Piergiorgio Welby öldü. Doktoru Mario Riccio solunum cihazının borusunu kesmek ve hastasını ölüme göndermekle suçlanıyor şimdi. Doktor için 15 yıl hapis cezası isteniyor. İtalya kendini sorguluyor, daha çok sorgulayacak ta..
Piergiorgio Welby'nin son mektubu

 
eXTReMe Tracker