Tuesday, January 09, 2007

Başarının anatomisi


Başarının anatomisi

Bir Portekiz yapımı: Jose Mourinho - Luis Lourenço, Çev: Tuğçe Esener, Bizit Yayınları Jose Mourinho: Başarının anatomisi - Patrick Barclay, Çev: Ahmet Felik, Bizit Yayınları

Jose Mourinho, gençliğinin sonlarına doğru asla bir futbol yıldızı olamayacağını fark ettikten sonra, dünyanın en iyi antrenörü olmaya karar verdi ve 42 yaşında bu tutkusuna ulaştı... Onu sevenler de var, nefret edenler de... Ama hiçbir duygu onun, futbol tarihine adını altın harflerle yazdırdığı gerçeğini değiştirmiyor...
"Jose Mourinho, kendine olan güveni, azmi ve koyduğu hedeflerle İngiliz futboluna da damgasını vurdu. Bobby Robson'ın koç asistanı olarak başlayan yükselişi, Avrupa'nın en çok aranan adamlarından biri olmasını sağladı. Mourinho'nun yakın arkadaşı Luis Lourenço, 'Bir Portekiz yapımı: Jose Mourinho' kitabıyla onun bu yükselişini bizlerle adım adım paylaşarak, yönetim anlayışından oyuncularını nasıl motive ettiğine kadar futbola bakış açısını ayrıntılarıyla anlatıyor. Üstelik Chelsea'ye transferi, Sir Alex Ferguson ile olan dönemi ve ölüm tehdidi aldığı günlerde yaşadığı korku dolu anları da Mourinho'nun kaleminden aktarıyor."
Patrick Barclay'in "Jose Mourinho: Başarının anatomisi" kitabı ise Mourinho'nun Chelsea'ye transfer olduktan sonraki dönemini kapsıyor. Adaya ayak basar basmaz "şampiyon oluruz" demeciyle, bir anda tüm İngiliz basınının ilgi değil tepkisini çeken Mourinho, kendini özel biri olarak ilan etmişti. Bir yıl içinde, kulübü yarım yüzyıldan sonra şampiyonluğa taşıyarak özel biri olduğunu da kanıtladı... Göze çarpan bir ego, hassas insan yönetimi, antrenörlük yeteneği ve sonsuz çalışma kapasitesi... Mourinho tüm bunlara sahip. İki kitap da sadece futbolseverlerin değil, tüm okuyucuların ilgisini çekmeye aday, güzel biyografi örneği...

***

İyi düşünmüşsün!
Beni hatırlayanlar bilirler, genç okurlarım için yazıyorum; bu konuda mütevazı olamam. Zaten istatistikler ortada. Ülkemizin gelmiş geçmiş en iyi penaltı atan futbolcularından biriydim. Kendime göre taktik geliştirmiştim. Soğukkanlılığı futbol zekâ ve tekniği ile birleştirip ayak bileğimi son anda istediğim tarafa yönlendirip yüzde 100'lük bir oranla kaleciyi ters köşeye gönderiyordum. Aslında konu bu değil ama hazır açılmışken biraz nostalji yapayım dedim.
(Selçuk Yula - Pas Fotomaç)

Offf Abi!
Senin elinde çok iyi gençler var. Bütün bunları bir kenara bırak, şampiyon olmuş bir takımın var. Bunların içinden bir ön libero çıkarsana Erik Gerets...
(Turgay Şeren - Akşam)

Ne dedi, ne dedi?
Kadıköy'de Saracoğlu'nun yanı başında Kuşdili'nde Hayriye Teyze'nin evindeyim. Hayriye Teyzemiz, 90'lık bir çınar. Nazara karşı kurşun döker, aynı zamanda eşinin dostunun bakla falına bakar... Rica ettim; "Fener'imin bir falına bak Hayriye Teyze" dedim. Öncelikle Fener'in seri galibiyetlerinin nazarına karşı kurşun döktü. Arkasından "neyse halin, öyle çıksın falın" diyerek, elindeki kurumuş iç bakla tanelerini masanın üstüne yayıp, önümüzdeki maçların sonuçlarını tek tek okudu.
(Hulki İlgün - Fanatik)

İyi yapıyorsunuz!
Her zaman söylediğimiz gibi biz gücümüzü sizden alıyoruz.
(Sabri Ugan - Telegol, Star TV)

Ne alaka?
BURASI Şükrü Saracoğlu Stadı... 2009 yılında UEFA Kupası finali oynanacak. Şükrü Saracoğlu Stadı'nın sahibi kim? Fenerbahçe.. O zaman bu Avrupa kupası maçını kazanacaksın arkadaş!..
(Ziya Şengül - Star)

Eeee?
Söylemesem çatlayacağım... Bir zamanlar Jean Tigana'nın oynadığı futbola hayrandım. Özel bir seyircisiydim. Ama teknik adamlık kariyerine hiç ısınamadım.
(Korkut Göze Hürriyet)

Senin olmayınca...
BEN, bu Beşiktaş'a Beşiktaş demiyorum.
(Ali Sami Alkış Star)

Federasyon ve seçim

Ulusoy Federasyonu, 106 delegenin imzasıyla seçime çağrıldı. Dün rakam 111'e çıktı. Gençlerbirliği 4 imza daha gönderdi. Ankara Bugsaş Kulübü de 1... Altay bugün 2 imza daha verecek ve toplam sayı 113'e ulaşacak. Yani bugün genel kurul delege sayısının yüzde 51'i seçim istediğini beyan etmiş olacak. Konu çetrefilli. Madde madde gidelim:

20 promosyon oy ne oldu?
İlk kez bu satırların sahibi yazmıştı. Ulusoy "70 imza bile toplayamazlar. 70'i toplasınlar 20 imza da benden" demişti. Bugün 113 imza konuşuluyor. Şimdi Haluk Başkan 20 imzayı toplayacak mı; merak ediyorum.

Ulusoy, "Erken seçim isteyen kendine baksın" dedi mi?
SABAH okurları iyi bilir. Ali Erdoğan imzasıyla bir manşet atmıştık. Haberimiz şuydu:
"Ulusoy, seçimin yapılmasını isteyen hükümetle ilgili yakın çevresine, 'Meclis'teki bazı gruplar ve bazı kuruluşlar da ülkede erken genel seçim istiyor. Seçim isteyen kendine baksın' diyor." Bakan Şahin bu haberimiz üzerine sert bir açıklama yapmıştı. Haberle ilgili 2 gün boyunca hiç tepki vermeyen Haluk Başkan, Bakan'ın açıklamaları karşısında haberimizi yalanladı. Daha 3 gün önce Fanatik Gazetesi'nde sevgili Gökmen Özdenak'a konuşan Ulusoy, aynen şu cümleyi kurdu:
"Erken seçim isteyen kendine baksın."

Ulusoy koltuğa yapışır mı?
"Yapışmam" diyor ama seçimi geciktirmek için her şeyi yapacağını düşünüyorum. Çünkü bence Ulusoy'un yaşam biçimi, federasyon başkanlığı. Haluk Ulusoy, federasyon başkanlığı yapamazsa; motivasyonunu, moralini büyük ölçüde yitirir. Zaten babası sayın Saffet Ulusoy, 16 Ocak'taki seçimden önce kendisine "Oğlun aday olmasın" diyenlere şu cevabı vermişti:
"Oğlum 1.5 senedir ruh gibiydi. Gözümün önünde eridi." O yüzden Haluk Bey koltukta bir gün daha fazla kalmak isteyecektir.

Seçim ne zaman olur?
Bence yarın olmalı. Kesinlikle lig başlamadan yapılmalı. Ulusoy, "Futbolun iyiliği için seçim olmamalı, Milli Takım etkilenir" diyor.
1-Milli Takım, Ulusoy'la başarılı olacak, başkasıyla olamayacaksa hemen lağvedilsin. Ya da Ulusoy kalırsa teknik adama da gerek olmadığından Fatih Terim gönderilsin.
2-Madem Ulusoy yönetimi, futbolun geleceğini ve Milli Takım'ı düşünüyor. O zaman lig başlamadan seçimi yapsın. Şimdi biraz geleceğe 2. yarının ilk hafta maçlarına gidelim. İlk maç A.GücüBursa. Maçı bir hakem hatasıyla A.Gücü kazanırsa ne olur? Bursaspor, " Biz Ulusoy'a muhaliftik, Ankaragücü ise Ulusoy yandaşıydı. Ulusoy'un hakemleri bizim gibileri doğruyor. Ama 113 delegenin hepsi mi doğranacak?" derse, Ulusoy ne cevap verir çok merak ediyorum. Aynı maç ikinci senaryo: Maçı bir hakem hatasıyla Bursaspor kazandı. Bu kez Ankaragücü, "Biz Ulusoy yandaşı, Bursa karşıtıydı. Hakemler bu durumdan etkilendi. 'Bursa'yı bilerek yakıyorlar' demesinler diye hakemler bizi bitirdi. Ulusoy aleyhine imza vermeyen 112 delegenin hepsi mi doğranacak?" derse, Ulusoy'un ne cevap vereceğini daha çok merak ediyorum. Federasyon yönetimi samimi olmalı, seçimi bir an önce yapmalı.

Ulusoy aday olur mu?
Bence olmalı. Seçimi bir an önce yapıp tekrar sandık iradesinin karşısına çıkmalı. Bir daha kazanırsa Bakan Şahin'i, Levent Kızıl'ı, Özhan Canaydın'ı, Aziz Yıldırım'ı istifaya çağırmalı. Kalan dönemini tamamladığı gibi kanunu değiştirip, bir 3 dönem daha seçilmeli. Ama ne olursa olsun sandıktan kaçmamalı ve seçimi geciktirmemeli. Boğulmakta olan futbola suni teneffüsü yapmalı.

Siyasi baskı var mıydı?
Hem evet, hem hayır. Evet Bakan Şahin ve hükümetin bir kısmı, Ulusoy'u istemiyordu. Bunun için çeşitli girişimler yaptılar. Ama ya çok beceriksizlerdi ya da anlatılan kadar yoğun bir baskı yoktu. Bir örnek vereyim: Beşiktaş Asbaşkanı Murat Aksu, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun oğlu. Başbakan Aksu'yu çağırıp, "Biz bu Ulusoy'u istemiyoruz. Beşiktaş da onu destekliyor. Oğluna söyle o yönetimden istifa etsin. Bize zarar veriyor" dese ne olurdu?
Beşiktaş kongresinin bile rengi değişirdi. Benim baskıdan anladığım bu. Bu kadar baskı oldu mu? Hayır. Ama bir etki var mıydı? Evet. Bir de şunu sormak gerek: Ulusoy, Bermek'e karşı kazanırken 102 karşıt oy yok muydu? Yani bu imza veren delegelerin hepsi mi devlete göbekten bağlı? Ulusoy'u gerçekten istemeyen bir kişi bile yok mu?

Levent Kızıl aday olur mu?
Gerçekten son basın toplantısında söylediği gibi bu kadar imza bir daha toplanmaz. Bu işi Kızıl'dan başkası da yapamazdı. Kızıl, bu organizasyon yeteneğiyle çok istediği federasyon başkanlığı için artı puanlar kazandı. Şimdi üstüne yapışan görevi yaptı. Ancak bana kalırsa Kızıl bu dönem aday olmayı düşünmüyor.

Seçim neyi değiştirir?
En önemlisi futbol camiasına nefes aldırır. Sonra yeni yönetimin (Haluk Ulusoy da olsa) projelerini, vizyonlarını, yapacaklarını sorgulama zamanı gelir nasıl olsa
 
eXTReMe Tracker