Friday, December 28, 2007

Caner Erkin: "Sonuna kadar Avrupa'dayım"


Caner Erkin henüz 19 yaşındayken yurt dışına sıçramayı başardı ve Rusya Ligi'nin en önemli takımlarından CSKA'ya transfer yaptı. Sakatlığı nedeniyle şanssız bir sezon geçirse de Türkiye'ye dönmeme konusunda son derece kararlı. CSKA Moskova'da "uluslararası oyuncu" kimliği kazandığını ve bu noktadan Avrupa'nın önemli liglerine gidişinin daha kolay olduğunu söylerken, bunu başaramasa bile sonuna kadar CSKA'da kalacağını belirtiyor.



Memleketin Edremit'ten Manisaspor'un altyapısına gittiğinde 14 yaşındaydın ve ailenden ayrı kalmıştın. Şimdi yine gurbette, Moskova'dasın.


Moskova'ya ilk gittiğimde zorluk yaşadım gerçekten. Evet, 14 yaşımda evimden ayrılmış ve Manisa'ya gitmiştim ama sonuçta kendi ülkemdeydim. Moskova ise bambaşka bir dünya. İlk etapta derdimi anlatamıyordum. Zaman zaman ağlama derecesine geldiğim bile oldu. Bir de kampta sakatlık yaşayınca başlangıcım kötü oldu diyebilirim.


Türk oyuncular açısından bakıldığında Rusya Ligi çok da cazip görünmüyor. Daha önce Ukrayna takımı Shakthar'a giden Tolga Seyhan ilgisizlik nedeniyle geri dönmüştü. Fatih Tekke de Zenit'te pek göz önünde değil. Sen neden Rusya'yı tercih ettin?


Aslına bakarsanız benim yaşımda yurt dışına transfer olmaya kimse cesaret gösteremedi. Ya da teklif alamadı. Ben bu yaşta gidebildiğim için kendimi şanslı addediyorum. Geçirdiğim sakatlıktan dolayı fazla oynama fırsatı bulamadım. Sezon sona erdi ve ben sonlara doğru takıma girmeye başladım. Önemli olan benim uluslararası tecrübe kazanmam diye düşünüyorum. Rusya Ligi'nin çok önde bir lig olmadığını kabul ediyorum. Hatta Türkiye Ligi'nin bile önünde değil. Ama benim formasını giydiğim CSKA büyük bir takım ve sürekli şampiyonluğa oynuyor, her sezon Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılıyor. Ben de CSKA'yı kariyerim açısından bir sıçrama tahtası olarak gördüm.


Senin daha önce Arsenal'den teklif aldığını biliyoruz. Neden o zaman İngiltere'ye gitmemiştin?


2005'te U17 Milli Takımımızla Avrupa Şampiyonu olduğumuzda Arsenal beni istemişti ama kulübümle sözleşmem sürüyordu. Arsenal'in kulübüme önerdiği para yeterli görülmemişti ve bu nedenle transferim gerçekleşmemişti. Yoksa elbette tercihim Arsenal olurdu.


CSKA Moskova ile Roman Abramovich arasında deklare edilmemiş bir bağ bulunduğu bilinir. Acaba sen de CSKA'ya giderken Chelsea'ye sıçramayı mı hayal etmiştin?


Yok, öyle bir planım yoktu. Ama elbette CSKA Moskova'nın Şampiyonlar Ligi maçlarında kendimi gösterip Avrupa'nın daha önemli bir ligine, İngiltere, İspanya veya İtalya'ya gitmeyi düşünüyordum.


Uluslararası oyuncu olmak önemli


Bu hedefine Turkcell Süper Lig'de oynarken ulaşamayacağını mı düşünmüştün?


Türkiye'den Avrupa'ya gitmek çok zor. Türkiye Ligi izlense bile orada oynadığınız sürece uluslararası tecrübe konusunda eksik görünüyorsunuz. Zaten bu zamana kadar kaç oyuncumuz Avrupa'ya çıkabilmiş ki? Avrupalı, Türk oyuncuya bakıyor ve "Acaba bizim ortamımıza alışabilecek mi?" diye düşünüyor. Ama şimdi benim durumum farklı. Rusya'da oynuyorum ve uluslararası bir oyuncuyum. Beni transfer etmek isteyen bir Avrupa takımının yöneticileri, "Rusya'ya alışmışsa bize de alışması zor olmaz" diye düşünecektir.


Geçtiğimiz sezonun devre arasında CSKA'ya gittin. O sırada Rusya Ligi yeni başlıyordu. Bugüne kadar kaç maç oynayabildin?


Başlangıçta UEFA Kupası kadrosundaydım ancak sezon başı kampında sakatlandım ve ligde çok uzun bir süre oynayamadım. Son 7-8 haftadır ise kadroya girmeye başladım. Bazı maçlara ilk onbirde çıktım.


CSKA üçlü savunmayla oynuyor ve sol kanatta tek oyuncu kullanıyor. Bu oyun sistemi de senin şansını azaltan bir faktör sayılabilir mi?


CSKA dört sezondur bu kadroyla ve bu sistemle oynuyor. Açıkçası tüm dünya dörtlü savunma oynarken bu sistemle karşılaşmak beni şaşırtmıştı. Tabii ki kanatta tek oyuncu kullanılması benim de oynama şansımı düşürüyor ama yapacak bir şey yok. Daha çok çalışıp rekabet edebilmeliyim.


Zirkov'la rekabetin ne boyutta? Fenerbahçe karşısında izlediğimiz kadarıyla sol kanadı etkili kullanabilen bir oyuncu.


Evet, Zivkov bizim takımdaki her oyuncu gibi iyi bir futbolcu. Zaten Rusya Milli Takımı'nda da oynuyor. Ama sezon başında sakatlanmasaydım o bölgede ben oynayacaktım. Hem başkanla hem de teknik direktörümüzle konuşmalarımızda sol kanadın birinci tercihinin ben olduğumu söylüyorlardı. Ancak sakatlık bütün planları altüst etti.


Sakatlanma sürecin nasıl geçti?


Rusya'daki doktorlar Avrupa'dakiler kadar iyi değil. Sakatlığımın belden mi kasıktan mı olduğu ilk etapta çözülemedi. Kasıktan ameliyat oldum ama belimdeki ağrı geçmedi. Ardından belimden de ameliyat oldum. Sonrasında kuvvetlenme çalışmaları derken yeni yeni form tutmaya başlıyorum.


Peki, CSKA'da kalmak için ısrar edecek misin yoksa Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor musun?


Hiçbir şekilde geri dönmeyi düşünmüyorum. Beş yıllık sözleşmem vardı, şimdi dört yıl daha kaldı, eğer bir Avrupa takımına gidemezsem bile en kötü ihtimalle kontratım bitene kadar CSKA'da kalırım.


Seni bu kadar kararlı yapan ne?


Avrupa'da oynamak istiyorum. Çok genç yaşta bunu başardım ve bir daha başa dönmek gibi bir niyetim yok.


Rusya'da da uçurum var


Rus futbolunun Türk futboluyla ayrıldığı noktalar var mı?


Rusya Ligi'nde de takımlar arasında uçurumlar var. Birkaç iyi takım sürekli şampiyonluk için oynuyor, diğerleri ise bizdeki gibi küçük takım statüsünde. Bir de kış şartları çok ağır geçiyor. Bu nedenle sürpriz sonuçlar alınabiliyor. Uçakla 10 saatte gidilebilen deplasmanlar var. Yol yorgunluğu ile çıkılan maçlarda umulmadık sonuçlar alınabiliyor.


Teknik direktörünle ilişkilerin nasıl?


Oynayan, oynamayan bütün oyuncuların teknik direktörle diyaloğu çok iyi. Bu açıdan Türkiye'den çok farklı ve rahat bir yer olduğunu söyleyebilirim. Rusya'da teknik direktörünüzle her şeyi konuşabilirsiniz. Gece yarısı sizi dolaşırken görse hiçbir şey söylemez. Profesyonel olduğunu düşünür ve sahada aldığı performansa göre bir değerlendirme yapar.


İngiliz ya da Alman takımlarında kamp sistemi yok. Rusya'da durum nasıl?


Bu konuda Rusya da Türkiye'ye benziyor. Maçlardan bir gün önce kampa giriyoruz. Geceyi kulübün tesislerinde geçiriyoruz.


Takım arkadaşlarınla ilişkilerin nasıl, en yakın arkadaşın kim?


İlk gittiğimde dil konusunda biraz sıkıntı çektim ama Ruslar olsun, diğerleri olsun tüm oyuncular bana çok sıcak davrandı. Öncelikle İngilizce öğrenmeye çalıştım. Kitaplar aldım, bir de öğretmen tuttum ama sonra baktım ki takımda hiç kimse İngilizce konuşmuyor. Ondan sonra Rusça öğrenmeye başladım. Derdimi anlatacak kadar Rusça öğrendim. Takımdaki en yakın arkadaşım Fenerbahçe'ye gol atan Krasic. Bir de Boşnak Rahimic var. İkisi de Balkan ülkelerinden oldukları için kendimi onlara daha yakın hissediyorum.


Rus basınında seninle ilgili nasıl yorumlar yapılıyor?


Üç-dört kez benimle röportaj yaptılar. Aslında çok üzerimde duruyorlar. Oynamadığım dönemde bunu sorguladılar ve teknik direktörü eleştiren yayınlar yaptılar. Zaten ondan sonra birkaç maç ilk onbirde başladım. Ama Rus basını yine de Türkiye'deki gibi değil. Çok fazla didiklemiyorlar.


Keşkelerle yaşamıyorum



Moskova'ya gittiğin için pişman mısın peki? Keşke Manisaspor'da kalsaydım ya da İstanbul takımlarına gitseydim dediğin oluyor mu?


Hayır hayır. Onları çoktan geçtim. Keşkelerle yaşamıyorum. Eğer böyle şeyler düşünürsem kafam iyice karışır ve sonuçta ben zararlı çıkarım. Ben sonuna kadar Avrupa'da direnmek kararındayım.


Moskova kültür ve sanat boyutuyla da önemli bir şehir. Orada neler yapıyorsun?


Moskova çok büyük bir şehir ve inanılmaz da trafik var. Bir yerden bir yere gitmek için bir gününü yollarda geçirmek zorundasın. Bu nedenle çok fazla gezebildiğimi söyleyemem.


Peki, günlerin nasıl geçiyor Moskova'da?


İlk zamanlar çok sıkılıyordum. Birkaç hafta geçtikten sonra annemle babamı da Moskova'ya getirdim. Sezon sonuna kadar benimle kaldılar. Dolayısıyla yemek sorunum da kalmadı, yalnızlık da çekmedim. Onlar olmadığında ise yemeklerimi Türk restoranlarında yiyordum.


CSKA, Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'nin rakibi olarak da ilgimizi çekiyor. Takımının futbol seviyesini nasıl değerlendirebilirsin? Mesela CSKA, Turkcell Süper Lig'de olsa hangi noktada bulunur?


Bence şampiyonluğa oynar. Gerçi 3-5-2 gibi bir çok takımın artık geride bıraktığı bir sistemle oynuyoruz ama yine de Turkcell Süper Lig'de olsak zirve mücadelesinin içinde oluruz. Bir de sisteme çok fazla takılmamak lazım. Çünkü bu takım dört sezondur bu sistemle oynuyor ve oldukça başarılı sonuçlar alıyor. Ama Şampiyonlar Ligi'nde güçlü takımlara karşı bunun dezavantajlarını da yaşıyoruz.


Fenerbahçe ile ilk maçta 2-2 berabere kaldınız ama kaybedebilirdiniz de. Yine de CSKA'nın deplasmanlarda daha iyi oynadığını, etkili kontratak silahları bulunduğunu biliyoruz.


İki santrforumuz Wagner ve Jo çok hızlı oyuncular. Dolayısıyla kontratak futbolunu daha iyi oynuyoruz. Üzerimize gelen rakipler karşısında daha kolay gol bulabiliyoruz. İstanbul'daki maçta kazanma şansımızın olduğunu düşünüyorum.


Wagner'i gördüğümde şaşırmıştım


CSKA'nın en etkili yönü nedir sence? Mesela Wagner Brezilya Milli Takımı'nda da oynuyor ve oldukça iyi bir oyuncu.


Ben ilk gittiğimde onu görünce çok şaşırmıştım. Antrenmanlarda hiç futbolcu gibi görünmüyordu. Kısa boylu, kambur bir adam. Ama çok ilginç bir stili var. Çok iyi çalım atıyor, ilginç vuruşlar yaparak goller buluyor. Wagner'in yanı sıra Jo da çok iyi bir santrfor.


İki takımı da çok iyi tanıyan biri olarak İstanbul'daki Fenerbahçe-CSKA maçının nasıl geçmesini bekliyorsun?


Buradaki maç hiç belli olmaz. İki takım için de zor bir maç olacak. Ama Fenerbahçe'nin taraftarını göz önüne alırsak buradaki maç bizim için biraz daha zor geçecek.


CSKA Moskova uluslararası tecrübeye sahip oyunculardan kurulu bir takım. Seyirci baskısı etkili olur mu sence?


Elbette etkiler. O müthiş baskıdan kim etkilenmez ki? İtalyan, İngiliz takımları bile etkileniyor.


Grupta Inter, PSV, Fenerbahçe ve siz varsınız. Oldukça da kötü başladınız. Sonucu nasıl görüyorsun?


Fenerbahçe'nin şansı daha fazla. Çok iyi bir Inter maçı oynadılar. Bize karşı da fena değillerdi. Ama biz de umudumuzu kaybetmiş değiliz. Sonuçta Fenerbahçe'yi İstanbul'da, PSV'yi de Moskova'da yenme ihtimalimiz çok da düşük değil. Bu maçları kazandığımızda her şey değişebilir.

No comments:

 
eXTReMe Tracker