Monday, March 10, 2008

Bu sene şampiyon görmeyelim sizi!

Oldu yirmi dört sene… 1983-84, 2008-2009. Yirmi beş sene deyip yuvarlasak da kimse bize kızmaz. Çeyrek asırdır cevabı bulunamayan bir sorunun peşinden gidiyoruz.



Trabzonspor ne zaman şampiyon olacak?



Biri çıksın söylesin istiyoruz. Gazetedeki köşesinde, soyunma odasında, maçtan sonra ya da kongre salonunda.



Her şeyi söylüyoruz, yönetimde kimlerin olmasını gerektiğini, hocanın sistemini, nasıl oynaması gerektiğini, oyuncu tercihlerini. Bir de şu şampiyonluğa nasıl gideceğimizi anlatsalar da.. Söylemezler, söyleyemezler. İşin garibi bütün bu anlattıklarım, bir şampiyoncuk bile etmiyor.



Etmeyince biz de sürekli, ‘sen yapamadın git, sen iyi uşağa benziyorsun, hem paran da var, gel’ diyoruz.





Trabzonspor’un ne zaman şampiyon olacağını son yirmi beş yıldır kimse bilemedi. Gelen her başkan ve yönetimler dahil. Ve de yorum yapan gazeteciler de bunun içinde.



Geldik bugüne.





Bugünkü konuşuk şu; Sadri Şener Trabzonspor’u şampiyon yapar mı?



Daha önce Mehmet Ali Yılmaz, Faruk Özak, Özkan Sümer, Atay Aktuğ, Nuri Albayrak için de aynı sorular sorulduğundan kimse yabancılık hissetmedi.



‘Aman bu soru da neyin nesi’ demedi?



Bu top oyununu herkes başka anlıyor ama biz Türkler, gördüğümüz gibi anlamakta diretiyoruz. Trabzonsporlulara özgü bir durum değil ama biz Trabzonsporlular, ‘İstiyorsak olur’ diye düşünüyoruz.



Futboldan anlıyoruz ya, mesela her hafta puan cetvelinde yukarılara tırmanınca şampiyonluğa gittiğimizi sanırız.



‘Hımm, Kayseri iki hafta kaybetsin, Beşiktaş’ın maçları zor, üç maç kaybederse, onu yakalarız, Sivas kesin takılır canım. Artık bitti işi..’





Bizdeki gariplik gariplik kitabında bile yok.



Gerçekten şampiyonluğa giderken, ‘Yok ya keserler önümüzü’ diye düşünürüz. Yani 10 puan geride olsak şampiyonuz, 2 puan ilerde olsak değiliz hali. Anlayın işte.



Bu aralar da aynı hal üzereyiz. İstanbul’da futbol bilgisine çok inandığım Trabzonsporlu bir dostumla sohbet ederken, ‘Bu sene değil de gelecek sene şampiyon olur muyuz’ deyiverdi. Ağzından kaçırdı diyeceğim, normalde yapmaz öyle hatalar.



‘Bilmem ama neden biz olalım’ deyiverdim ve başladım saymaya,



“Gelecek seneki takımdan haberin var mı? Rakiplerinin hazırlıkları neler? Böyle bir hedef varsa bunu senden önce yönetim, teknik direktörden duymamız gerekmiyor mu”? dedikten sonra,



“Ee yani yeni yönetim geldi ya, eski başkan…” ile son cümlesini de etti dostum.



Ahali, duyduk duymayın demeyin, hiçbir spor yazarının şampiyonluk vaadine kanmayın. Yeni yönetime ‘kurtarıcı’, ‘son mohikan’ gözüyle bakmayın. Hep öyle baktık hata ettik, kabul edin. Her gelene ‘kurtar bizi baba’ dedik sonra arkasından küfürlerle gönderdik.



Böyle kurtaramayacağız biliyorsunuz değil mi? Sadece kurtarıcılarla olmayacak. Sadece yenilerle (başkan-hoca-topçu) olmuyor. Bu yönetime bir iyiliğimiz dokunsun istiyorsanız, ‘Başkan bizi şampiyon yap’ ifadesini unutalım yeter.



Hiçbir yönetim kötü yönetti diye değil, şampiyon yapamadığı için gitmiştir, biliyorsunuz. Bu işin sonu da aynı yazdığım gibi biter. Şampiyonluğun kendisi değil, doğal baskısı bu yönetimi de alır götürür.

1 comment:

Anonymous said...

gökdenizde gitti bakalım neler olacak..

 
eXTReMe Tracker