Tuesday, February 27, 2007

Lig A : Üçerli beşerli kümeleşmeler

Deplasmanda kazananan hiçbir takımın olmadığı, dört beraberlikli hafta sonunda artık kümeleşmeler iyice belirginleşiyor: 40 puan barajını geçen yukarı üçlü; 35 ila 27 puan arasına sıkışan 4.lükten 13.lüğe uzanan çizgi; alttaki beş takım, ki en alttaki Akçaabat Sebatspor’la 14. sıradaki Orduspor arasında sadece 2 puan fark var

Hesabı cumadan kapatıp, diğer takımların ne yapacağını beklemeye başlayan Gençlerbirliği OFTAŞ hafta sonunu girdiği gibi keyifli kapattı. Devre arasında soyunma odasına giderken taraftarlara yaptığı el kol hareketleri nedeniyle oyundan atılan Baliç yüzünden 10 kişi kalan İstanbulspor’a golü ancak 85’te atabilen Gençlerbirliği O., puan farkını tekrar üçün üzerine çıkarmanın da neşesi içinde. İlk yarının bileği bükülmez takımı İstanbulspor, toplamda beşinci yenilgisini alarak yarattığı istatistiği dağıttı.



Geçen hafta Altay’a yenilince “duraklama dönemine” girip girmediği merak edilen Malatyaspor, T.Telekom’u ikinci yarıda attığı gollerle geçti. Üstelik rakipleri puan kaybedince yeniden ikinciliğe yükseldiler. Ancak taraftarlar oynanan futbolun kalitesindeki düşüşten yakınıyor. Ligin isim babası T.Telekom ise gün geçtikçe daha fazla batağa saplanıyor sanki.



İstanbul BB.liler, Uşakspor beraberliğinden sonra yine futbol rasyoneline -bilhassa 2A gerçeğine- uygun bir açıklama yapıyorlar: “Deplasmanda bir puan iyidir”. Yukarıdaki puan yakınlığına bakınca sahiden de öyle. Ama önemli puanların söz konusu olduğu maçlar esas şimdi kapıda: Karşıyaka-Gençlerbirliği O.- Malatyaspor. Uşakspor cephesi ise galip gelebilecekleri maçın gitmesine hayıflanıyor. Yine de, daha önce de değinmiştik, aşağıdakilerin yukarıdan aldıkları puanlar belki daha önemli; birbirlerini zaten yenmek zorunda olduklarına göre!



“BAŞBAKAN UYUMA...”

İkinci yarıda henüz galibiyetle tanışamayan Kasımpaşa, madem bazılarının sürekli işaret ettiği bir noktayı gündeme kendisi getirdi, üzerinde konuşalım: “Federasyonla hükümet arasındaki çekişmede olan bize oluyor. Önümüzü kesmeye çalışıyorlar” diyor yöneticiler. Başbakanın Kasımpaşa’yla olan ilgisi malûm, hatta statlarının adı da Recep Tayyip Erdoğan. Kasımpaşa ile ilgili herhangi bir tanıtım yazısında sistemli olarak yükselişleriyle AKP iktidarı arasında mutlaka bir ilişki kurulduğu da aşikâr. Buna inanmak istemeyenlerdeniz elbette ama tutturdukları dil, bir yandanda da söz konusu çekişmede bir taraf olmak anlamına gelmiyor mu? Durdukları yerden bakınca, önlerini kesmek isteyenler ligin ilk yarısını ikinci sırada bitirmelerine neden müsade etti bunu anlamak zor ama yakında yöneticilerden “Başbakan uyuma takımına sahip çık” lafını da duyarsak anlamakta güçlük çekmeyeceğiz herhalde. Peki Kocaelispor toparlanıyor mu ne? Yine de konuşmak için erken.



GAZİANTEP BB. TIRMANIYOR

Geçen hafta, Soner Yalçın-Yalçın Küçük gibilerin o çok sevdiği “araştırma” metodlarını Gaziantep BB.-Altay maçı için uygulamaya kalkmış, Gazinantep BB.’nin maçı alacağını ima etmiştik! Buradan ne iddaa yorumculuğuna yatay geçiş yapmaya niyetimiz var ne de kerameti kendinden menkul metodları alkışlamaya. Sadece denk düşme meselesi işte. Ama Altay’a ikinci yarıda ilk yenilgiyi tattıran, hafta içinde -yönetim yalanlamış olsa da- Suat Kaya’nın maddi meseleler yüzünden istifa edip, döndüğü haberlerinin geldiği Gaziantep BB.’nin ikinci yarıda henüz yenilmemiş bir takım olduğunun altını çizelim. İlk yarıda 16 puan toplayan takım, ikinci yarının beş maçında 11 puan toplamış durumda. 10 atıp, 3 yemeleri de bir başka not.



Samsunspor-Diyarbakırspor maçı alt-üst maçıydı: Samsunspor yenerse üste çıkacaktı, Diyarbakırspor kaybetse epeyce karışabilirdi. Berabere kalıp, pozisyonlarını korumayı tercih ettiler. Puanın, ikinci yarıda bir türlü puanla tanışamayan Diyarbakırspor’a daha çok yaradığı açık. Biraz nefeslenmelerine, kendilerine gelmelerine yardımcı olursa kaldıkları yerden devam edebilirler. Samsunspor’da ise hafta içinde Mazhar Başoğlu, yeniden tek aday olarak başkanlığa seçildi.



Karşıyaka, cezası nedeniyle seyircisiz oynadığı maçta Akçaabat Sebatspor’la birer puanı paylaşmak zorunda kaldı. Turgut Uçar, hakemin oyuncuların “sinir sistemini bozduğunu” ileri sürüyor! A.Sebatsporlular ise şimdiden Gençlerbirliği O. ve Malatyaspor maçlarını düşünmeye başlamak durumundalar.



2A’NIN YANAL’I

40. yıl kutlamalarına girişmeye hazırlanan Elazığspor, zor kazandığı evinde Orduspor’u yenerek üçüncü iç saha galibiyetini elde etti. Mehmet Şahan, istikrarlı bir gidiş tutturmalarının şart olduğuna işaret ediyor. Orduspor Teknik Direktörü Yücel İldiz’in ise nasıl bir baskı altında olduğunu tahmin etmek zor değil. Süper Lig kıyasını Ersun Yanal üzerinden kurabiliriz belki; takımı 9 haftadır galip gelemiyor, sürekli irtifa kaybediyor. Buna rağmen yönetimin hocalarına destek gözükmesi elbette Türkiye futbolu açısından bir artı yazar.



Eskişehirspor’un Mardinspor galibiyeti de ferahlatıcı galibiyetlerden; alt tarafın baskısından hiç değilse biraz uzaklaşmayı başardılar. Feyyaz Uçar idaresindeki Mardinspor ise üç beraberliğin üstüne gelen mağlubiyetle çıkışı sürdüremedi. Haftaya evlerinde yapacakları Uşakspor maçı alt tarafa yeni bir şekil vermeye aday.



ŞEKER PARÇASI

Karagümrük maçı, Yalovaspor maçının kopyasıydı sanki: Onlar beraberlik golünü 85’te bulmuştu, Karagümrük 84’te. Sonuçta dışarda kaybetmemek önemli. Daha da önemlisi ama takımın ilk yarıda çok çektiği gol meselesini halletmiş gözükmesi. Üç maçta toplam 7 gol, ki üçünün (her üç maçta da birer taneden) Sergen’den gelmiş olması da dikkat çekici elbette. Sergen, başından beri planlandığı (ancak yanlış bir strateji takip edilmesi yüzünden aksadığından) gibi belki de, yeni takviye gençlere gerçekten abilik yapar bir hale mi geliyor? Biraz daha bekleyelim...

No comments:

 
eXTReMe Tracker